Psk. Dan. Enes Karaosmanoğlu
Psk. Dan. Enes Karaosmanoğlu
Psikolojik Danışmanım! Aile Danışmanıyım! Pedagogum! Akademik Danışmanım! Öğrenci Koçuyum!
Psk. Dan. Enes Karaosmanoğlu

Blog

Yalan Söyleme Hastalığı - “Mitomani”

Yalan Söyleme Hastalığı - “Mitomani”

Yalan Söyleme Hastalığı “Mitomani”

Yalan; dünyanın her yerinde, her ırkta ve şuurlu olan her yaş grubu insanın tabiatında var olan bir savunma mekanizmasıdır.

Yalan, insan hayatında kontrollü ve sınırlı ilerlediğinde idare edilebilen bir vaziyet olurken, bu vaziyet gittikçe kontrolsüz olmaya başladığında psikolojik bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır.

Küçüklük döneminde daha sık şekilde karşımıza çıkan yalan, çocuğun soyut düşünme maharetleri ile empati maharetleri gelişene kadar yalan adı altında tanımlanmamaktadır. Zira çocukluk dönemi hayal dünyası ile yakından ilişkili bir dönem olduğundan, çocuk hayal ettiğini sahiden görmüş, duymuş, öne sürdüğü bir yere gerçekten gitmiş, aslında olmayan bir şeyi gerçekten yaşamış gibi anlatabilmektedir.

Ancak ergenlik süreciyle beraber (11-12 yaşlardan sonra) çocukların soyut düşünme, muhakeme etme, gerçek-hayal ayrımını yapabilme yetileri daha fazla gelişmektedir. Bu yetilerin geliştiği yaş döneminin geçmesine karşın, kişi söylediği yalanlarda kontrolü sağlayamıyorsa kişinin “Mitomani” başka bir deyişle yalan söyleme hastalığı olduğu düşünülebilir.

Bu rahatsızlığı yaşayan kişilerin yalanı sınırlandıramamasının en büyük sebebi yeniden çocukluk döneminde hissettiği değer ve kabul algısıyla yakından ilişkili olmaktadır. Zira çocuklar duyguları ile ilgili suçsuz, içten ve özden olmalarına rağmen ailelerinden ve yakın etraflarından yeteri kadar dinlenildiğini, değer verildiğini, kabul gördüğünü, anlaşıldığını hissedemezse zıddı hisler geliştirmeye maruz bırakılmış olur. 

Bu hisler; reddedilme, aşağılanma, bulunduğu ortam içerisinde kabul görmeme, değersiz hissetme, aciz hissetme gibi çocuğun gelişim dönemini direk baltalayan negatif hislerdir.

İşte bu dönemde çocuk için yalan algısı, gururunun okşanması, dikkat çekebilmesi, sevildiğini hissedebilmesi, değer görmesi ve kabul gördüğünü anlaması için tamamıyla bir savunma mekanizması aracı olarak gelişmeye başlamaktadır.

Bu durum çocuğun hissettiği duygusal açlığı bastırabilmenin en kolay ve masumane yolu olarak karşımıza çıkabilmektedir. Zira bu olumsuz hisleri yoğun şekilde yaşayan çocuğun özgüveni yaralanmaktadır. Özgüven yaralanması, en başta çocuğun kendisini olduğu gibi kabul edememesinden dolayı kendilik bozukluğu yaşamasına kapı aralamaktadır.

Bu yüzden sosyal etrafı içerisinde kabul ve değer görme sıkıntısı yaşayan çocuk, duygusal ihtiyaçlarındaki yoksunluğu giderebilmek için kendi iç dünyasında kurguladığı yalanları gerçekmiş gibi anlatarak ve kendisini hiç olmadığı biriymiş gibi göstererek hissettiği duygusal açlığı bu şekilde doyurabileceğini düşünmektedir.

Bu şekilde davranan çocuk, yetişkinlik dönemine geldiğinde de yalan sayesinde arzuladığı ortama ve statüye kavuştuğuna inanıyorsa, işte bu aşama yalanların kontrolsüz olmaya başladığı “tehlikeli aşama” olarak izah etmektedir. 

Kendini olduğundan daha zengin, daha değişik, daha erişilmez, daha değerli ve daha dikkat çekici göstermek için yalan söyleyen kişi, bir müddet sonra yalanına kendisi de inanmaya başlar.

Bu durum, kişilerin aile, iş, arkadaşlık, romantik ilişkilerine ve evliliklerine oldukça zarar veren bir sürece dönüştüğünde, bu kişiler söyledikleri yalanların zararlarını fark edebilmektedirler.

Ancak yalan söylemezlerse sevilmeyecekleri, kabul görmeyecekleri, kuvvetli hissedemeyecekleri korkusu öyle gelişmiştir ki, yalan yerine gerçeği söyleyebilmede fazlasıyla zorlanmaktadırlar. Bu yüzden sorunlarla yüzleşme ve baş edebilme yeteneklerini de geliştirememektedirler.

Bu kişiler yalan söylemediklerinde ilişkilerini dürüstçe nasıl yaşayacaklarını bilemezler ve kendilik değeri algısı düşük olduğu için çöküntüye da eğilim gösterebilmektedirler.

Ayrı olarak daima yalan söyleme problemi olan fertlerin yaşadıkları sıkıntılar, çoğu kez dürtü kontrol bozukluğu, kaygı bozukluğu ve kişilik bozukluğu gibi psikolojik meselelerin rehabilitasyon edilmemesinin bir neticesi olarak da karşımıza çıkabilmektedir.

Yalan Söyleme Hastalığı (Mitomani) Nasıl Tedavi Edilir?

Yalan algısı, çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemi ve şuur düzeyine göre gözlemleyerek doğru yaklaşımlarla çözüme gidilmesi şart olan hassas bir konudur.

Yalan söyleyen bir çocuk aşırı düzeyde cezalandırıldığında veyahut aşırı düzeyde hoş görüldüğünde her iki tutumunda yetişkinlikte negatif yansımaları olmaktadır. Bu gibi durumlarda yalanın bir savunma mekanizması olduğu unutulmamalıdır. Bilhassa bir çocuk size yalan söylüyorsa aslında neyin eksikliğini kapatmaya çalıştığını araştırmak ve çocuğun ileride kişiliğine olumsuz istikamette yansıyabilecek algısal çarpıtmaları önlemek için çocuğun duygusal açlığını doyurmak gerekmektedir.

Böylelikle çocuklukta söylenen yalanlar, çocuğa karşı kabul, alaka ve sevgi boyutunda doğru ebeveyn yaklaşımları ile zarar veren boyuta dönüşmeden, kontrollü yalanlar şeklinde sınırlandırılabilmektedir. Bu yüzden bu konuda zorlanan ailelerin çocuklarının yalan söyleme sorunları ile nasıl baş edebilecekleri ile ilgili destek almaları önerilmektedir.

Şayet yetişkin bir kişi size kontrolsüzce yalanlar söylüyor ise; uzman olmayan kişiler tarafından yalan söylemesine kapı aralayan olumsuz yüzleştirme baskın şekilde yapılmamalı ve destek alması için yönlendirilmelidir. 

Zira sosyal etraf içerisinde bu kişilere “yalancısın, hastasın, normal değilsin” gibi onların karakterlerine ve davranışlarına doğrudan etiketleme yoluyla yüzleştirme yapıldığında, dirençli olan yalanlar yeni bir savunma mekanizması geliştirerek sorunu yaşayan kişi tarafından yardım almayı reddetmesine kapı aralamaktadır.

Bu sorunu yaşayan kişi yardım almadan bu şekilde bir hayat sürmeye başladığında ise, söylediği yalanlar o kişinin karakteriyle özdeşleşmeye başlayarak kişilik bozukluğuna dönüşmektedir.

Yalan söyleme hastalığı (mitomani); terapiye pozitif yanıt veren psikolojik bir rahatsızlık biçimidir. Bu yüzden kişinin devam eden seansları neticesinde kişi; daha mutlu, daha rahat, daha güçlü, ilişkileri daha düzenli ilerleyebilen, kendisiyle daha barışık bir yaşama tekrar merhaba diyebilmektedir.

Yalan Söyleme Hastalığı (Mitomani)  ile ilgili merak ettiğiniz konuları veya Yalan Söyleme Hastalığı (Mitomani)  konusunda yardım almak için bize ulaşabilirsiniz.

 Online Terapi veya Muğla Psikolog olarak bizimle iletişime geçebilirsiniz. İsterseniz buraya tıklayarak iletişim seçeneklerimizi görebilirsiniz.  İsterseniz 0(542) 602 3448 numaralı hattımızdan ister Whatsapp ister arayarak ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı Günler Dilerim.

Psk.Dan. Enes Karaosmanoğlu

 

Yorum Ekle