Psk. Dan. Enes Karaosmanoğlu
Psk. Dan. Enes Karaosmanoğlu
Psikolojik Danışmanım! Aile Danışmanıyım! Pedagogum! Akademik Danışmanım! Öğrenci Koçuyum!
Psk. Dan. Enes Karaosmanoğlu

Blog

Okul Öncesi Eğitim Ne Zaman Başlamalı?

Okul Öncesi Eğitim Ne Zaman Başlamalı?

Okul Öncesi Eğitim Ne Zaman Başlamalı?

Okul öncesi eğitim başlangıç yaşı anne baba tarafından sıklıkla merak edilmektedir. Bunun en ehemmiyetli nedeni ebeveynlerin çocuklarının gelişimine yeterli katkıyı yapamadıklarını düşünüyor olmasıdır. Bilhassa 2 yaş sonrası çocuklara hane şartlarında yeterli sosyal, fiziksel ve bilişsel etkinlik imkanını sunmak kolay değildir.

Aileler çocuklarının gelişimlerine daha profesyonel katkıda bulunabilmek için okul öncesi eğitim kurumlarını araştırmaktadır. Bu sayede çocuklarının alaka, maharet ve yetkinliklerini daha kolay keşfedebileceklerini düşünmektedirler. Ayrı olarak çocuklar okul aracılığı ile sosyal beceriler kazanacak, paylaşmayı, uyum sağlamayı ve otonom olmayı öğrenecekler. Bu yüzden okul öncesi eğitim aileler için ehemmiyetli bir gelişim kaynağıdır.

Birtakım aileler ise anne-baba çalıştığı ve çocukla randımanlı vakit geçirebilecek bir aile büyüğü olmadığı için eğitim fırsatlarını değerlendirebilmektedir. Ailelerin beklentileri, şartları ve çocuğun gelişim vaziyeti okul öncesi eğitim başlangıç yaşını belirlemektedir. Yazımızda okul öncesi eğitime ne vakit başlanmalı ve başlangıç yaşı belirlenirken nelere dikkat edilmeli paylaşacağız.

 

İlk İki Sene Evde Bakım ve Evde Eğitim

İlk iki senede çocuk için dünyanın merkezi hanesidir. Bu dönemde çocuğun eğitim ortamı da hane olmalıdır. Evde anne ve baba veyahut temel bakım veren diğer bir kişi çocuk için ilk eğitmendir. Çocuk hayatının ilk senesinde temel bakım vereniyle kurduğu bağa göre dış dünyayı anlamlandırır.

Şartsız sevgi gören, temel ihtiyaçları yerinde, vaktinde ve yeterli şekilde karşılanan çocuk kendini değerli kabul eder. Bu sayede çocuk hane ortamını güvenli ve temel bakım verenini güvenilir kabul eder. Çocuk hayatının merkezine yönelik bu pozitif algıları dış dünyaya yansıtır. Artık onun için dış dünya güvenli ve diğer sosyal kaynaklarda güvenilirdir.

Kendine yüklediği değer ve dış dünyaya yönelik algısı ile çocuğun özgüveni gelişir. Ancak bazen de çocuk temel bakım vereninden yeterli sevgi ve ilgiyi görmez. Çocuğun ihtiyaçları zamanında ve yeterince karşılanmamış olabilir. Bu vaziyette da çocuğun kendilik değeri ve dış dünya algısı güvensizlik ve değersizlik üzerine kurulacaktır. Bu çocuklarda özgüven ve öz değer gelişmez.

Okul öncesi eğitim için ilk iki sene uygun değildir. Çocuk 2 yaşına kadar temel becerilerini geliştirir. Önce ihtiyaçları ana kucağında karşılanan çocuk emeklemeye başlayarak hareket alanını genişletir. Hemen peşinden 1 yaş ile çocuklarda adımlama, yürüme başlar. Yürümeyle birlikte çocuğun hareket ve etkileşim alanı daha da genişler. Diğerleriyle ilgilenmeye ve iletişime geçmeye çalışan çocuk gelişimiyle orantılı şekilde dil becerisi edinir.

2 yaş dolaylarında çocuklar kendilerini dile getirebilecek şekilde dili kullanmaya başlarlar. Artık oyuncaklarıyla daha uzun müddet zaman geçirir, anne & baba yanında olmadan da keyifli zaman geçirebilirler. Çocuk duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını kolay tümcelerle anlatabilir. Oyun kurar ve tek başına oynayabilir.

Bu dönemde çocuk keşfetmesi, tecrübelemesi ve gerçek dünyayı taklit etmesi için bol oyuncakla tanıştırılmalıdır. Bu oyuncak ve aktiviteler dışarıdan tedarik edilebileceği gibi ev ortamında anne baba tarafından da hazırlanabilir. Çocuk ilk iki yılını bitirdiğinde anne babadan daha bağımsız hale gelir, birey olduğunu fark eder ve karakterini oluşturmaya başlar.

 

2 Yaş Belirtisi Okul Öncesi Eğitim İçin Dikkate Alınmalı

2 yaş belirtisi, ismi sebebiyle negatiflik dile getirse de aslında her çocukta görülen ve görülmesi normal olan bir vaziyettir. Aksine görülmemesi çocuğun bilişsel ve duygusal olarak ebeveynleri tarafından bastırıldığını düşündürebilir. 2 yaş belirtisi çocuğun anne babadan ayrı bir fert olduğunu fark ettiği döneme eşit gelir. Bu dönemde çocuk kendi kararlarını almak, seçim yapabilmek, hanede söz hakkı edinmek ister.

Aileyle her konuda çatışmaya ve inatlaşmaya girerek kendi otonom hudutlarını çizmeye çalışır. Zira mevcut sınırlar artık ona yeterli gelmemekte, kabuğunu kırmayı arzulamaktadır. Çocuğun bu dönemde en sık kullandığı kelime “hayır”, “istemiyorum” olabilir. Bu dönem ailenin hassas ve şuurlu davranması şart olan bir dönemdir. Çocukla inatlaşmak, cezalandırmak, şiddet uygulamak veyahut güç gösterisine girişmek yapıcı davranışlar değildir.

Bu dönemde çocuğa kendini dile getirebilmesi için alan ve fırsat tanınmalıdır. Çocuk dinlenmeli, anlatmak istediklerine, tercihlerine kulak verilmelidir. Çocuk şayet yeterli dil mahareti kazanmadıysa kendini dile getiremediği ve anlaşılmadığı için daha hiddetli olabilir. Doğru gözlem yaparak çocuğa yanıtı evet veyahut hayır olacak şekilde kapalı uçlu sualler sorarak ona onu anladığınızı hissettirebilirsiniz.

Bu dönemde hiddet nöbetleri, ağlama krizleri görülebilir ve aileler kendini çaresiz hissedebilir. Bu vaziyette çocuğunuzun negatif duygularını boşaltmasına fırsat vermelisiniz. Ancak kendine veyahut size zarar vermemelidir. Güvenli bir mesafede göz kontağı kurabileceğiniz şekilde yakınında durabilirsiniz. İstediği an size sarılabileceğinin mesajını da ona vermeli, yargılamadan veyahut utandırmadan yanında durabilmelisiniz.

Bu hassas dönemde okul öncesi eğitim başlatıldığında çocuklar hanede istenmedikleri, cezalandırma odaklı okula gönderildiklerini düşünebilmektedir. Bu yüzden okul öncesi eğitime başlanırken iki yaş belirtisiyle bağdaştırılmayacak bir dönemde başlangıç yapılmalıdır.

 

Tuvalet Eğitimi Okul Öncesi Eğitim İçin Dikkate Alınmalı

Okul öncesi eğitim için ehemmiyetli olan başka bir konu çocuğun öz bakım maharetini kazanıp kazanamadığıdır. Okul öncesi eğitime başlarken çocuğun kendini daha iyi hissetmesi için tuvalet eğitimini kazanmış olması ehemmiyetlidir. Akranlarının bezi bırakmış olması çocuğun kendini değişik hissetmesine kapı aralayabilir. Üstelik bu dönemde artık çocuğa mahremiyet eğitiminin de verilmesi gerekmektedir.

Mahremiyetin öğretilmeye çalışıldığı dönemde çocuğun öz bakımı temel bakım veren dışında karşılanmamalıdır. Çocuğun tuvalet eğitimini kazandıktan sonra okul öncesi eğitime başlatılması çok daha sıhhatli olmaktadır. Tuvalet eğitimi çocuğun hazır oluş belirtileri gösterdiği gözlemlenmeye başladıktan sonra verilebilir.

Çoğu zaman tuvalet eğitimine 18. aydan sonra başlanılmaktadır. Ancak her çocuğun adale ve psikolojik gelişimi farklılık göstereceğinden bu süreç uzayabilir veya kısalabilir. Tuvalet eğitimi için yaş aralığı hazır oluş belirtileri de eşlik ediyorsa 24-36 ay arasıdır.

 

3 Yaş Okul Öncesi Eğitim İçin İdeal Başlangıç Yaşıdır

Çocuğunuzun ilk iki yılında anne- baba ilk rol modellerdir. Lakin çocuk yaş aldıkça farklı tecrübeler ve örnekler görmeye ihtiyaç duyar. Dış dünyayı ve diğerlerini tanımak ister. Kelime hazinesini geliştirmesi, kültürel normları öğrenmesi, kendi beceri ve ilgilerini fark etmesi gerekir. Bunları tecrübeleyebileceği en sıhhatli ortam ise okul öncesi eğitim ortamıdır.

Çocuk için ikincil ehemmiyetli rol modelleri okul öncesi dönemde karşılaşacağı öğretmenleri olacaktır. Dış dünyaya açılan evin dışındaki yeni güvenli ortam ise okul ortamıdır. Akranlarını görür, gözlemler, taklit eder, değerlendirir. Ev ortamından daha geniş bir sosyal ağ içerisinde karakterini, duygularını ve davranışlarını fark eder. Bağımsızlaşır, problem çözme becerileri geliştirir ve iletişim kurmayı öğrenir.

Çocuk okul aracılığıyla kuralları, uyum sağlamayı, takım olmayı, paylaşmayı ve otokontrolü öğrenir. Çocuğun 3 yaşından itibaren düzenli bir okul hayatı olmalıdır. Bunun ehemmiyetli bir nedeni de eğitim sisteminde 4+4+4 uygulamasına geçilmiş olmasıdır. Mecburi eğitime geçişte çocuğun okula daha kolay alışabilmesi için okul olgunluğu kazanmasına erken dönemde destek olunmalıdır.

Bilhassa büyük şehirlerde büyüyen çocuklar vakitlerinin büyük bölümünü apartman dairelerinde, kapalı alanda, tabiattan ve natürel olandan uzak geçirmektedir. İhtiyaç duyduğu şekilde koşma, oynama, sosyalleşme fırsatı bulamayan bu çocuklar için okul öncesi eğitim ihtiyaçtır. Okul öncesi eğitim deneyimi olmayan çocukların mecburi eğitime başladığında güçlük yaşaması sıradandır. Mecburi eğitim için ihtiyaç duyulan olan dikkat müddeti, kaidelere uyum, sosyal maharet okul öncesi eğitimde kazanılmaktadır.

Ayrı olarak yapılan etkinlikler, oynanan oyunlar ve kullanılan materyaller sayesinde çocukların ince motor maharetleri de gelişmektedir. İnce motor maharetin kazanımı ve el göz koordinasyonu yazı yazma mahareti için oldukça ehemmiyetlidir.

 

Okul Öncesi Eğitime Neden İhtiyaç Duyulur?

Çocuğun ilk iki sene hanede temel bakım verenle birlikte olması duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişimi için oldukça ehemmiyetlidir. Zira çocuğun şartsız sevgi ve şartsız bakım ihtiyacının doyurulması gerekmektedir. Ancak bu doyum sağlandıktan sonra çocukta hazır oluş belirtileri görüldüğünde okul öncesi eğitim kesinlikle değerlendirilmelidir. Ters halde çocuk için bir müddet sonra hanedeki tecrübeleri tekrara girecek ve gelişimini yavaşlatacaktır.

Hane içerisinde oynanan oyunlar, uyaran yoksunluğu, yetişkinle kurulan hudutlu iletişim çocuğun gelişiminde yavaşlamaya sebep olabilir. Okul öncesi eğitim ise çocuğun hanedeki hudutlu yaşantısına tertemiz tecrübeler ilave edecektir. Çocuk okul öncesi eğitim içerisinde önyargısız şekilde farklılıkları deneyim eder. Akranlarındaki fiziksel, duygusal, davranışsal, gelişimsel farklılıkları görür. Değişik davranış, değer ve kültürleri tecrübeler. İletişim kurmayı, meselelerini çözmeyi öğrenir.

Teşebbüste bulunur, hata yapar, ders alarak yine daha iyisini yapmak üzere tecrübeyi öğrenir. Okul öncesi eğitimde imtihan, puanlama yoktur. Çocuk bu sayede başarısızlıktan kaygı etmez. Oyunla öğrenir, oyunla uyum gösterir. Dolayısıyla okul öncesi eğitim hane ortamından sonra çocuğun yumuşak geçiş yapabileceği değerli bir ortamdır. Buradaki tecrübeler çocuğun mecburi eğitime daha kolay geçiş yapmasını sağlar.

Okul fobisi, ayrılık anksiyetesi okul öncesi eğitim deneyimi olan çocuklarda daha az görülür.

 

Evde Biricik Olan Çocuk Okul Öncesi Eğitim ile Gruptan Biri Olmayı Öğrenir

Çocuklar, özelliklede ilk veya tek çocuklar evin merkezindedir. Bu biriciklik duygusu çocuğun özgüven ve öz değer geliştirmesi için çok ehemmiyetlidir. Ancak anne baba tarafından şartsız sevilen, övülen, desteklenen çocuklar bu alaka ve kabulü herkesten bekler. Oysa gerçek dünya böyle değildir.

Okul öncesi eğitimde evinin biriciği olan pek çok çocuk bir araya gelir. Dolayısıyla hepsi en değerli olmak, ilk sırada olmak ister. Paylaşmak onlar için öğrenilmesi şart olan zorlu bir maharettir. Zira hanede bir kardeş yoksa önceden bunu tecrübelememişlerdir. Öğretmenin herkese eşit mesafede durması çocuğa biricikliğini bir kenara bırakıp gruptan biri olmayı öğretir.

Okul öncesi eğitim çocuğa ikinci olmanın bir kayıp olmadığını öğretir. Bu sayede çocuk sırasını beklemeyi, paylaşmayı ve çoğunluktan biri olmayı öğrenir.

 

Okul Öncesi Eğitim için Karar Verirken Profesyonel Destek Alabilirsiniz

Anne babalar çocuklarını okul öncesi eğitime başlatırken kararsızlık yaşayabilmektedir. Aileler çocuğum eğitime başlamaya hazır mı? Okula göndermek çocuğumu duygusal olarak negatif etkiler mi? Okul olgunluğu için dikkat edilmesi gerekenler neler? Gibi pek çok meselenin yanıtını aramaktadır. Okul öncesi eğitime başlamadan önce okulları dolaşmanız, bilhassa okul öncesi öğretmenleriyle ve kurum psikologlarıyla müzakere etmeniz ehemmiyetlidir.

Çocuğun gelişiminin ve okul öncesi eğitime hazır oluşunun değerlendirilmesi başlama kararı alabilmek için ehemmiyetlidir. Ancak bu süreçte daha objektif ve profesyonel bir değerlendirme yapmak da isteyebilirsiniz. Muğla Psikolog olarak çocukların okul olgunluğunu değerlendiriyor ve ailelere daha şuurlu yönlendirmeler yapıyoruz.

Çocuklara IQ, EQ, gelişim, ilgi ve beceri testleri uyguluyoruz. Çocuk okula ne zaman başlatılmalı, okul öncesi eğitim günde kaç saat haftada kaç gün olmalı bilgi veriyoruz. Okul seçerken nelere dikkat edilmeli, aileler çocuğu okul sürecinde nasıl desteklemeli kılavuzluk ediyoruz.

 Online Terapi veya Muğla Psikolog olarak bizimle iletişime geçebilirsiniz. İsterseniz buraya tıklayarak iletişim seçeneklerimizi görebilirsiniz.  İsterseniz 0(542) 602 3448 numaralı hattımızdan ister Whatsapp ister arayarak ulaşabilirsiniz.

Mutlu Günler Dilerim.

Psk.Dan. Enes Karaosmanoğlu

 

Yorum Ekle